Özel Öğrenme Güçlüğü

Türkiye’de Özel Öğrenme Güçlüğü yaşayan çocuk sayısı oldukça fazladır. Özel Öğrenme Güçlüğü, aileler ve eğitimciler tarafından yeterince bilinmediğinden bu özellikteki çocuklar, gerek okul içinde gerekse aile ve çevre içinde pek çok zorlukla karşılaşmaktadırlar. “Öğrenme bozukluğu” terimi ilk kez 1963 yılında özel eğitimci Kirk tarafından kullanılmıştır. Öğrenme bozukluğunda özel bir akademik alanda belirgin disfonksiyon söz konusudur. Bu tanıyı alan çocuklarda bilişsel yetilerin düzgün olmayan dağılımı dikkati çeker. Düşük sosyoekonomik durum, anksiyete, depresyon veya obsesif sorunlar akademik-bilişsel yetkinliği olumsuz etkilese de günümüzde daha çok nörobiyolojik nedenlerin daha etkili olduğu kabul edilir. Çok geç kalınmadan ve zarar verilmeden; Özel Öğrenme Güçlüğü fark edilir edilmez bireyin bir uzmana götürülmesi gerekir. Özel Öğrenme Güçlüğü özel bir uzmanlık gerektirir.

Türkiye’de Durum;
Yaşadığımız toplumda bireylerin %8-10‘u özel öğrenme güçlüğü çekmekte ve bu bireyler sanılanın aksine normal ve normalin üzerinde zekâ seviyelerine sahiptirler. Ancak bu bireylere gerekli yardımı sağlayacak bireysel eğitim programları yok denecek kadar az bulunmaktadır. Yurdumuzda bu tür eğitimler Özel Eğitim ve Rehabilitasyon merkezlerinde verilmektedir.

Disleksi veya diğer özel durumlar yaşayan çocuklar eğitim sisteminin içinde incinip, zarar görüyorlar. Büyüdüklerinde, liseye bile geçebilmeleri büyük bir şans oluyor. Bu ve benzeri durum yaşayan çocuklardan kendilerince oluşturulmuş normal diye adlandırılan bazı kriterlere uymaları bekleniryor. Kriterler dışına çıkıldığında ise çok rahatlıkla DIŞLANIP, etiketleniyor.

Günümüzde özel öğrenme güçlüğü yaşayan çocuk sayısı oldukça fazladır, hatta her sınıfta en az bir öğrenci bu durumu yaşamaktadır. Bu öğrenciler ne aileleri ne de eğitimcileri tarafından tam olarak anlaşılamadıklarından, eğitim hayatlarında zorluklarla karşılaşmaktadırlar. Disleksi olan ünlüler arasından Albert Einstein, Auguste Rodin, Thomas Edison, John Kennedy, John Lennon, Michelangelo, Walt Disney, Orhan Pamuk gibi isimler örnek verilebilir.

Bu kadar sık yaşanan ve binlerin arasından ancak onların kendilerini var edebildiği “Özel Öğrenme Güçlüğü” nedir?
Normal ya da normalin üzerinde zekâya sahip kişilerdir. Herhangi fiziksel problemi olmayan (İşitme, Zihinsel, Görme gibi); dinleme, konuşma, okuma-yazma, akıl yürütme ile matematik becerilerinin kazanılmasında ve kullanılmasında önemli güçlükleri olan bireylerdir. Aynı zamanda bu kişilerin kendini idare etme, sosyal algılama, etkileşim v.b. sorunları vardır.

Özel Öğrenme Güçlüğünü standart eğitime rağmen yaşına ve zekâsına uygun okul başarısı gösteremeyen bireylerdeki durum olarak açıklayabiliriz.

Öğrenme kısaca bilginin kazanılması diye tanımlanırsa, bireyin bilgi kazanırken güçlüğe uğramasıyla ortaya çıkan sorunlara da öğrenme güçlükleri denilebilir.

Öğrenme bozukluğu genel bir terimdir ve dinleme, konuşma, okuma, yazma, akıl yürütme ile matematik yeteneklerin kazanılmasında ve kullanılmasında önemli güçlüklerle kendini gösteren heterojen bir bozukluk grubudur.

Özel Öğrenme Güçlüğü Olan Çocukların Genel Davranış Özellikleri

Okul Öncesi Dönemde:

Konuşmada gecikme görülebilir.
Birbirine yakın heceli kelimelerde sesler karıştırılır. (“Su” yerine “bu” gibi)
Ayakkabıların bağlanmasında başarısızlık yaşanır.
Sağ-sol karıştırılır.
Bir iş yapılırken her iki el de kullanılır, kullanılacak el konusunda belirgin bir seçim yapılamaz.
Alfabedeki harf ve seslerin öğrenilmesinde zorluk yaşanır.
Zaman ve yön kavramları birbirine karıştırılır.

Okul Döneminde:

  • Okuma geç ve zor öğrenilir.
  • Yavaş ve hatalı okunur.
  • Yazı bozuklukları çok sık görülür.
  • Matematikte güçlük çekilir.
  • Çarpım tablosunu öğrenememe görülür.
  • İmla ve noktalama hataları yapılır.
  • Bazı harflerin karıştırılması görülür. (Örnek: d ile b, p ile b harflerini karıştırılır.)
  • Okuduğunu anlamada sorun yaşanır.
  • Okurken sık sık harfler karıştırılır (“da¤” yerine “bağ”, “sal” yerine “şal” vb.).
  • Harflerin sırası karıştırılır (“kız” yerine “zık” veya “ızk” vb.).
  • Benzer kelimeler birbirine karıştırılır (“incir” yerine “zincir”, “en” yerine “ne” vb.).
  • Ayna görüntüsü ile ters olarak yazma görülür.
  • Bazı kelimeler yanlış hecelenir, hece atlanır, heceler tersten okunur – yazılır.
  • Sesli okuma sırasında vurgulamalar inişli- çıkışlı olur ve noktalama işaretleri görülmez.
  • Dil sorunları görülür.
  • Sayfa yanlış ve düzensiz kullanılır, çizgiler arasında yazmada zorluk yaşanır.
  • Kelimeler çok yer kaplayacak şekilde aralıklı veya birbirine çok bitişik yazılır.
  • Yuvarlak ve düz çizgiden oluşan harfleri yazmada zorluk yaşanır.
  • Aşırı düzensizlik görülür.
  • Dikkat dağınıklığı görülür.
  • Geç ve yavaş yazılır.
  • Şekiller, semboller ve işaretler tersten algılanır ve yazılır. ( “+” yerine “x” kullanma gibi)
  • Özgüven yoksunluğu yaşanır.
  • Problem çözme becerilerinde sıkıntı yaşanır.
  • Yazılı sınavlarda başarısızlık oranı sözlü sınavlara kıyasla daha yüksektir.
  • Zamanı kullanma, kavrama ve söylemede zorluk yaşanır.
  • Kurulan cümlelerin sonunu getirmede zorluk yaşanır, genelde kısa cümleler kurulur.
  • Aşırı hareketli ya da aksine çok durağan olabilirler.
  • Birden fazla işlem gerektiren problemlerde sorun yaşarlar.
  • Soyut kavramları algılamada zorluk yaşanır.
  • Organize etme, sentez ve analiz etmede güçlük yaşanır.
  • Uyum sorunu görülür.
  • Görsel ve işitsel algıda yavaşlık söz konusudur.
  • Motor koordinasyon sorunları yaşanır.

ÖZEL ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜNDE AİLELERE ve ÖĞRETMENLERE BAZI ÖNERİLER

AİLELERE ÖNERİLER;

Sabırlı, anlayışlı ve hoş görülü olunmalı.
Tutarlı davranmalı, bir gün sabırlı ve anlayışlı iken diğer gün “senden bıktım” denmemeli. Aynı zamanda çocuğa karşı evdeki diğer bireylerin de birbirleri ile tutarlı olmaları gereklidir.
Her bireyin kendine ait yapabilirlikleri, ilgi ve yetenekleri olduğu unutulmadan; çocuğun yapamadıkları üzerinden değil yapabildikleri üzerinden hareket edilmeli.
Okul ve öğretmenleri ile yakın bir iletişim içine girilerek birlikte ortak adımlar atılmalı.
Okul dışında gerekli destekleyici eğitim ve çalışmaların yapılması için ilgili yerlere yönlendirilmeli.
Öz güven kazanması için gerekli desteğin verilmesi, sosyal faaliyetlere yönlendirilmesi, yapabildiklerinin takdir edilmesi ve teşvik edilmesine dikkat edilmeli.
Çocuktan utanılmamalı ve toplumdan uzaklaştırılmamalı.
Çocuğa her şeyin yolunda olduğuna dair güven verilmeli.
Kendini ifade etmesine, farklılıklarını ortaya koymasına izin verilmeli.
Her çocuğun büyüme-gelişme ve öğrenme seviyesinin farklı olduğunu düşünerek çocuğa dair büyük beklentiler içine girilmemeli, zorlanmamalı ve başkaları ile kıyaslanmamalı.
Yeterli ilgi ve sevgiyi vererek, onun sizin için ne kadar değerli ve önemli olduğunu lütfen her defasında belirtiniz.
Öğrencinin öğrenmesine engel olan uyaranlar azaltılmalı.
Çocuğa çalışma becerilerini kullanmasını sağlayıcı ev egzersizleri yapılmalı.(Günlük hazırlık ve temizlik işlerine katılma v.b.)
Özel öğrenme güçlüğü gösteren çocuklar başarısızlık beklentisi yaşadıklarından onlara evde birtakım sorumluluklar verilip başarıları ödüllendirilmelidir.
Çocuğun fizyolojik problemi varsa doktora götürülmeli, tespit edilmelidir.
Öğrenme güçlüğü gösteren çocuklarda görsel ve işitsel algılama problemi olduğundan görsel ve işitsel algı yeteneğini geliştirici etkinliklerle desteklenmeli.

ÖĞRETMENLERE ÖNERİLER;

Öğrencinizi tahtayı ve sizi rahat görebileceği şekilde sınıfın ön tarafına oturtun.
Öğrenciye her dersin konusu, süreci, beklentilerinizi açık net olarak ifade edin.
Her dersin başında daha önce öğrenilen konuları kısaca tekrarlayın, dersin sonunda ise önemli konuları özetleyin.
Ders içeriğindeki teknik terimleri ve çocuk için yeni sözcükleri açıklayın, yeni terim ve sözcüklerin açıklamasının yer aldığı çalışma kâğıdını ders öncesinde öğrenciye vererek derse hazır olmasını sağlayın.
Sınıf kurallarını belirleyin, sınıf kurallarını tek tek öğretin ve kuralların yazılı/ görsel olarak yer aldığı bir pano hazırlayın.
Öğrencinin çalışma gruplarına katılımını destekleyin.
Öğrenciye başarabileceği görev ve sorumluklar verin.
Öğrencinin soru sormasına, gerektiğinde konularının tekrar edilmesine fırsat tanıyın.
İşlenen konuların pekiştirilmesi ve öğrencinin sınava hazırlanmasını sağlamak amacıyla konu içeriğine uygun sorular hazırlayın.
Ders anlatımında jest ve mimikleri kullanın, abartılı jest ve mimiklerden kaçının.
Öğrenciniz etkinlik sırasında başarısızlık yaşadığında ya da verdiğiniz yönergeyi anlayamadığında verdiği tepkilere dikkat ederek gerekli önlemleri alın.
Dersi anlatırken çok uzun ve karmaşık cümlelerden kaçının. Araştırma projesi, sınıf içi sunum, grup çalışması gibi farklı yöntem ve tekniklerle derste işlenen konuları daha iyi anlamasına imkân tanıyın.
Sınıf içinde öğretimi etkileyecek ses, ışık gibi uyaranların olmamasına dikkat edin. Sınavlarda öğrencinize ek süre verin.
Öğrenciniz yazılı anlatımda güçlük yaşıyorsa sözlü sınavları, kısa yanıtlı ve boşluk doldurmalı sınavları tercih edin. Öğrencinin sınavını gerekirse bireysel olarak yapın. Sınava başlamadan önce öğrencinin sınav sorularını anlayıp anlamadığını kontrol edin, sınav sorularını kendi cümleleri ile ifade etmesine imkân tanıyın.
Matematik, fen ve teknoloji gibi derslerde sınav sonuçlarını değerlendirirken, yalnızca sonuca değil, yaptığı işlemlere de puan verin.
Öğrencinin ders sırasında konuyu anlayabilmesi için hesap makinesi, bilgisayar vb teknolojik aletleri kullanmasına imkân tanıyın. Sınav sonrasında zaman kaybetmeden öğrenciye geri bildirim vermeye dikkat edin.
Öğrenci ile konuşurken olumsuzdan çok olumlu ifadeler kullanın. Aile ve uzmanlarla iş birliği yaparak öğrencinize yönelik alınacak önlem ve stratejileri belirleyin.
Öğrencinizi kendi içinde gösterdiği gelişme ile değerlendirin ve öğrencinizin yapamadıklarına değil yapabildiklerine yoğunlaşın. Öğrencinizin başarılarını anında ödüllendirin.
Sosyal iletişimin ve etkileşimin arttırılması amacıyla öğrencinizin sınıf arkadaşlarıyla uyum sağlaması için etkinlik planlayın ve bu etkinliklere katılmalarını sağlayın.
Öğrencinin okula uyumda yaşadığı güçlüklerin üstesinden gelmesi için okul rehber öğretmeni ve aile ile iş birliği yaparak alınacak önlemleri belirleyin.

Öğrenme Güçlüğü Olan Çocuklarda En Sık Rastlanan Özellikleri Şu Şekilde Sıralayabiliriz.

Genel özellikler

√ Zeka düzeyi normal ya da normalin üzerindedir.
√ Hiperaktiftirler, el ve ayakları devamlı kıpırdar, yerlerinde oturamazlar.
√ Hipoaktiftirler, bazısı çok yavaş hareket eder.
√ Dikkatleri kısa sürelidir, kolayca dağılır.
√ Odaklanma güçlükleri vardır.
√ Organizasyon bozukluğu vardır. Dağınıktırlar.
√ Dikkatini toplamada güçlük yaşar, odaklanma süresi kısadır.
√ Yönergeleri dinleme ve izlemede zorlanır.
√ Unutkanlık görülür. Eşyalarını sık sık kaybedebilir, yerlerini unutabilir.

Motor alan

√ Motor koordinasyonları zayıftır.
√ Top atma- yakalama, İp atlama, bisiklete binme, merdiven inip-çıkma, zıplamak, sek sek oynamak gibi kaba motor becerilerde güçlük çekerler.
√ Kalemi yanlış tutma, şekilleri kopya edememe, çizimlerinin yaşıtlarına göre bozuk, düzensiz olması, yap-boz, lego, küplerle oynayamama , hem sağ hem sol eli kullanma ince motor gelişimde karşılaşılan güçlüklerdendir.

Görsel-işitsel-dokunsal alan

√ Görsel algı sorunları vardır. b, p, d vb. harfleri, şekilleri karıştırabilir, ters yazabilirler. Harf atlama, satır atlama görülür. Görsel bellekleri zayıftır, uzaklık derinlik algıları bozuktur.
√ İşitsel algı sorunları vardır. Yönergelerin sırasını karıştırabilirler. Yönergeleri unutur, dinlemiyor gibi görünürler. Dinledikleri bir öyküyü anlayamayabilirler.
√ İşitsel ayrımlaştırmada güçlük yaşarlar. F-v, b-m gibi harfleri karıştırabilirler, tv izlerken kapı zilini duymayabilirler.
√ Dokunarak ayrımlaştırmada güçlük çekerler, gözü kapalıyken avuçlarına yazılan sayıyı ayırt edemeyebilirler.

Kavramsal alan

√ Saatleri, zamanları öğrenmede güçlük yaşarlar. Haftanın günlerini saymada, önce- sonra, dün-bugün-yarın gibi kavramlarda güçlük yaşarlar.
√ Akıl yürütmede zorluk yaşarlar.
√ Renkleri, şekilleri, boyutsal kavramları(büyük-küçük, içinde-dışında, boş-dolu vb.)öğrenmede güçlük yaşarlar. Sıralama, sınıflandırma yapamazlar, benzerlikleri, farklılıkları ayırt edemezler. Günleri sırası ile sayma, elma-armut , ekmek-simit benzerliklerini açıklama, uzundan kısaya sıralama vb konularda da güçlük yaşarlar.

Mekansal alan

√ Yön bulmakta zorlanırlar. Sağ- sol ayırt edemezler, mesafeleri (uzaklık-yakınlık) algılamada zorluk çekerler.

Dil gelişimi ve sosyal-duygusal alan

√ Dil gelişimlerinde gecikme görülebilir.
√ Kendini ifade etmede güçlük yaşarlar.
√ Dolaylı ifadeleri anlamayabilirler. (deyimler gibi)
√ Jest ve mimikleri anlamada, beden dilini yorumlamada zorluklar yaşayabilirler.
√ Kelimeleri tersinden söyleme ya da hecelerin yerini değiştirme görülebilir. Beşiktaş-bekiştaş, mavi-vami, kitapkipat, teşekkür-tekeşşür top-pot gibi .
√ İletişim bozukluğu sık görülür. Sosyal alanda güçlük yaşayabilir, arkadaşları ile iletişimde sıkıntı yaşayabilirler.
√ Düşünmeden davranabilirler. Engellenince ani tepki gösterip öfke nöbetleri geçirebilirler.
√ Değişikliklere uyum sağlamada güçlük yaşarlar.

Akademik alan

 Okul başarıları yaşıtlarına göre düşüktür.
 Okumayı öğrenmede güçlük yaşarlar, yavaş, hatalı okurlar. Okuduklarını anlayamazlar.
 Noktalama hataları görülür. En çok karıştırılan harfler (b-d, z-s, m-n,g-k, l-r-n, g-ğ-y, f-v, d-t) dir.
 İki çizgi arasına yazamama, ve yerine ev yazma, kelimeleri (hesa p la mak) gibi ayrı ayrı yazmak.
 Okuma ve yazmaya karşı isteksizlik görülür.
 Matematikte sembolleri karıştırma, toplama-çıkarma işlemlerine soldan başlama, parmakla hesaplayabilme, çarpım tablosunu öğrenememe karşılaşılan güçlükler arasındadır.
√ Sayıları ve sayı saymayı öğrenmede, sayılar arasındaki büyüklük küçüklük ilişkisini algılamada, kesirli ifadeleri anlamada, birden fazla işlem gerektiren problemleri çözmede güçlüklerle karşılaşılır.

Doğru bilinen yanlışlar

√ Harfleri, rakamları ters yazma okuma yazma öğrenmeye yeni başlayan her çocukta görülebilir, eğer ilerleyen sürede de devam ediyorsa bir öğrenme güçlüğü belirtisi sayılabilir.

√ Özel öğrenme güçlüğü yaş ilerledikçe ortadan kalkmaz. Çoğu yetişkin okumayı öğrenir ancak yavaş okur.

√ Özel öğrenme güçlüğü normal zeka seviyesine sahip bireylerde görüldüğü gibi üstün yetenekli bireylerde de görülebilir.

√ Özel öğrenme güçlüğü bir hastalık değildir, öğrenme güçlüğü olan bireyler özel eğitim ve öğretim yöntemleri ile yaşıtları gibi ya da yaşıtlarından daha iyi bir performans sergileyebilirler. Hayal güçleri renkli, yaratıcı bireyler olabilirler.

√ Öğrenme Güçlüğü olan bireylerin ders sırasında ya da ders çalışırken yaşadıkları isteksizliğin sebebi sıkılmaları değil, beyinlerinin tüm alanlarını kullandıkları ve odaklanma güçlüklerinden dolayı çabuk yorulmalarıdır.

√ Öğrenme güçlüğü tüm gelişim alanlarında görülmek zorunda değildir. Okuma güçlüğü, matematik güçlüğü, yazılı anlatım güçlüğü gibi tek bir alanda da görülebilir.

Öğrenme Güçlüğünün bir hastalık omadığı için ilaç kullanılmaz, tedavi eğitimle gerçekleşir. Ancak hiperaktivite veya dikkat eksikliği gibi durumların varlığında uzman hekim düzenlemesi ile ilaçla destek sağlanabilir.

TEDAVİ;

Tanı konulup değerlendirme yapıldıktan sonra Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezlerinde ki alanında uzman eğitimciler ile oluşturulan özel bir eğitim programı uygulanır.

Konuşma Başlat
Merhaba
Size nasıl yardımcı olabiliriz?
Hemen Ara